Türkiye basın karşıtı tüm uygulama ve yasalarını iptal etmeli

9 Nisan 2014
Ekselansları Recep Tayyip Erdoğan
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
Vekaletler Caddesi Başbakanlık Merkez Bina
P.K. 06573; Kızılay, Ankara
Türkiye

Washington’daki Türkiye Büyükelçiliği’ne faks geçilmiştir:
+1 202 612 6744

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,

Size bağımsız Türkiye medyasını kısıtlamak üzere son zamanlarda Türkiye devleti tarafından atılan adımlara dair endişelerimizi belirtmek üzere yazıyoruz. Yakın geçmişte ülkeniz özgürlük, demokrasi ve hoşgörü arzulayan bir coğrafyaya model olarak takdir ediliyordu. Ancak bugün Türkiye gerçek demokrasiyi tanımlayan prensipler ve uygulamalardan uzağa düşen bir ülke olarak eleştiriliyor.

Türkiye basını halihazırda yoğun baskı altındayken İnternet ülkede bilgi paylaşımı için hayati bir araç haline geldi. Son haftalarda devletinizin yetkili şahıslarının kaydedilmiş konuşmalarından oluşan sızıntılar İnternet ortamında yayıldı. Yolsuzluk ve gizli veri sızıntıları her hükumet için bir zorluk oluşturmasına karşın sızdırılan bilgiyi- görevleri gereği- haberleştiren medya organları ve gazetecilerin peşine düşmek ne demokrasiye ne de ulusal güvenliğe fayda sağlar. Buna karşın, son haftalarda Twitter yasaklandı, YouTube engellendi, kısıtlayıcı bir İnternet yasası yürürlüğe girdi ve Facebook’u kapatma tehdidinde bulundunuz.

Ve ateş hattında bulunan sadece İnternet medyası da değil. Hükumetinizin son zamanki uygulamaları geleneksel medyayı düşmanınız olarak algılamaya devam ettiğinizi gösteriyor. Today’s Zaman gazetesi fotoğrafçılarından Derviş Genç kısa süre önce iktidar partisinin bir mitinginde fotoğraf çektikten sonra gözaltına alındı. Kanaltürk televizyonun lisansı iptal edildi; Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ve Yardımcı Editör Mehmet Kamış aleyhine sizi Twitter’da “küçük düşürdükleri” gerekçesiyle davalar açtınız ve Today’s Zaman köşe yazarlarından Emre Uslu ile daha önce bağımsız gazete Taraf‘ta yazan gazeteci Önder Aytaç’ın bir ulusal güvenlik sızıntısı ile bağlantılı olduklarını söylediniz.

Bu son uygulamaların yanı sıra gazetecilerin hapsedilmesi, protesto gösterilerini haberleştiren basına karşı güç kullanımı ve büyük medya organlarındaki eleştirel gazetecilerin işlerinden atılmaları Türkiye demokrasisi adına geri adımlardır ve, hem siz hem de partiniz AK Parti’nin, 2002 yılından bu yana ilerlettiği reform sürecinden keskin bir dönüştür. Davranışlarınız Türkiye’nin otoriterleşme yolunda ilerlediğine dair uluslararası endişeyi doğruluyor ve bu yol ülkenizin itibarını, siyasi arzularını, ekonomik çıkarlarını ve uluslararası ortaklıklarını sarsıyor.

Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden bir olan Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin prensiplerine taraftır ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘nin kararlarına uyma taahhüdü vardır. Ancak hükumetinizin pek çok uygulaması ve çıkardığı kanunlar bu yükümlülüklere açıkça karşı. AB üyeliği için aday olmasına rağmen Türkiye ulaşmak istediği vaadinde bulunduğu hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları kriterleri ile arasına mesafe koymuş durumda.

CPJ Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumunu sürekli takip etti ve hükumetinizle aktif temasta bulundu. Türkiyeli yetkililerle gerçekleştirilen birçok toplantı ve yazışmada hükumetin uluslararası basın özgürlüğü standartlarına saygı göstereceği yönünde temin edildik. Ancak Türkiye basınına yönelik hak ihlalleri son aylarda sadece artış gösterdi ve Türkiye’deki medya atmosferi giderek daha baskıcı oluyor. Geçen ay bir düzineden çok gazetecinin tahliye edilmesi ileriye doğru bir adım ancak yanlış yöne atılan birçok diğer adımı telafi etmiyor.

Bu nedenle, saygı çerçevesi içinde, sizi bilginin serbest dolaşımını kısıtlayan tüm uygulama ve yasaları iptal etmeye çağırıyoruz. YouTube yasağı kaldırılmalı ve sosyal medyayı bastırmaya yönelik diğer atılımlar durdurulmalı; gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden ötürü kovuşturulmaları, gözaltına alınmaları ve taciz edilmeleri durmalı; agresif basın karşıtı retorik tamamen terk edilmeli ve hükumetiniz basın karşıtı yasalarında reform için anlamlı yasal reformlar yapmalı. Hrant Dink davası ve mesleki faaliyetlerinden dolayı parmaklıklar adında bulunan gazetecilerin serbest bırakılmaları örnek gösterilebilir.

Türkiye’nin bir bölge lideri olma yönündeki emelleri artan sansür ve muhalefete tahammülsüzlük bağlamında gerçekleşemez. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin bölgede demokrasi ve hoşgörü bakımından bir model olabilmesi için bu tarihi fırsatı kaçırmamalısınız. Sizi bu hedeften uzaklaşmaktan vazgeçmeye ve sizin ve partinizin vadettiği üzere Türkiye’yi ileri demokrasi yolunda yürütmeye devam etmeye çağırıyoruz.

Saygılarımla,

Joel Simon
İdari Müdür

Cc Listesi:
T.C. Washington Büyükelçisi Namık Tan
ABD Türkiye Büyükelçisi Francis J. Ricciardone, Jr
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi  Catherine Ashton
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy
Yunanistan Cumhurbaşkanlığı Ofis Direktörü, Büyükelçi Dimitris Caramitsos-Tziras
AB İnsan Hakları Özel Temsilcisi Stavros Lambrinidis
Avrupa Komisyonu’nun dijital stratejilerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Neelie Kroes 
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok
Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu Başkanı Barbara Lochbihler
BM İfade Özgürlüğü Özel Raportörü Frank La Rue
OSCE Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatović
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muižnieks