9 Nisan 2020 tarihinde Türkiye’nin Diyarbakır şehrinde çekilmiş bu fotoğrafta polis memurları görülüyor. Yetkililer kısa süre önce yedi gazeteciyi bir istihbarat subayının ölümünü haberleştirmekle suçladı. (Reuters/Sertaç Kayar)
9 Nisan 2020 tarihinde Türkiye’nin Diyarbakır şehrinde çekilmiş bu fotoğrafta polis memurları görülüyor. Yetkililer kısa süre önce yedi gazeteciyi bir istihbarat subayının ölümünü haberleştirmekle suçladı. (Reuters/Sertaç Kayar)

Türkiye 7 gazeteciyi istihbarat subayının ölümünü haberleştirmekle suçluyor

İstanbul, 13 Mayıs, 2020 – Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) bugün, Türkiyeli yetkililerin bir istihbarat subayına dair yaptıkları haberlerden dolayı hapsedilen gazetecileri serbest bırakmaları ve suçlamaları geri çekmeleri gerektiğini söyledi.

Basında çıkan haberlere göre bir İstanbul mahkemesi yedi gazeteciyi, Libya’da öldürülen bir Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ajanına dair yaptıkları haberlerden dolayı, ülkenin istihbarat kanunu ihlal etmekle suçlayan iddianameyi 8 Mayıs günü kabul etti ve duruşma tarihini 24 Haziran olarak belirledi.

Aynı haberlere göre gazeteciler eğer devlet güvenliğine veya istihbarat faaliyetlerine dair gizli bilgi ifşa etmekten dolayı suçlu bulunurlarsa 8 ila 17 yıl hapis cezası alabilirler.

CPJ’in incelediği iddianameye göre suçlanan gazeteciler: sol eğimli milliyetçi haber sitesi Odatv’nin genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan, muhabiri Hülya Kılınç ve haber müdürü Barış Terkoğlu; Kürtlere yakın günlük gazete Yeni Yaşam’ın genel yayın yönetmeni Ferhat Çelik ve sorumlu haber müdürü Aydın Keser; milliyetçi günlük gazete Yeniçağ’ın yazarı Murat Ağırel ile sosyalist günlük gazete BirGün’ün yazarı Erk Acarer olarak belirtiliyor.

New York’ta, CPJ’in Avrupa ve Orta Asya program koordinatörü Gulnoza Said: “Türkiye’nin zıt toplumsal ve siyasi gruplarından gazeteciler bu iddianamede Türkiye’nin istihbarat ajansına karşı komplo kurdukları iddiasıyla suçlanıyorlar, komploya dair hiçbir delil sunulmuyor” dedi ve ekledi: “Türkiye gözdağı vererek bağımsız gazeteciliği kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçmeli, tutuklu gazetecileri derhal serbest bırakmalı ve bu davayı düşürmeli.”

CPJ’in kayıtlara geçirdiği üzere, Odatv, Yeni Yaşam ve Yeniçağ çalışanları Mart ayı başında tutuklandıklarından beri hapisteler. İşvereninin haberine göre Acarer ise ülke dışında ve tutuklanması isteniyor.

İddianameye göre suçlamaların kaynağı Libya’da öldürülen bir MİT ajanının haberleştirilmesi. Ağırel ve Acarer subayın adını 22 Şubat günü Twitter’da açıklamakla, Yeni Yaşam çalışanı gazeteciler 23 ve 24 Şubat günleri Türkiye’nin Libya’daki askeri faaliyetine dair bilgi yayımlamakla, Odatv çalışanı gazeteciler ise 3 Mart tarihinde subayın cenazesini haberleştirirken kimlik ifşa eden nitelikte bilgi yayımlamakla suçlanıyorlar.

Savcılık makamı iddianamede gazetecilerin istihbarat subayı ve Türkiye’nin Libya faaliyetleri üzerine “sistematik ve koordineli biçimde” kanun dışı bilgi ifşa ettiklerini ileri sürüyor.

İddianamede ayrıca subayın cenazesinin gömüldüğü Akhisar’da bir belediye basın birimi görevlisi olan Eren Ekinci de cenazeye dair görüntüleri Kılınç ile paylaşmaktan dolayı ülkenin istihbarat kanunu ihlal etmekle suçlanıyor.

CPJ yorum almak için İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na e-posta gönderdi fakat yanıt alamadı.